Submitted by: sdemir   Date: 2009-02-07 07:59
Adipositokinler ve Meme Kanseri
Funda KOSOVA, Zeki ARI



Meme kanseri günümüzde kadın kanserleri içinde en sık, kadın kanser ölümlerinde ise ikinci sırayı alır. Ailesinde meme kanseri hikayesinin olması durumu, ileri yaş, uzun bir reproprodüktif evre yaşamış olma ve çocuk doğurmamış kadınlarda meme kanserleri daha sıktır. Benzer şekilde, ilk çocuğu ileri yaşta sahip olma, obezite, eksojen östrojen ve oral kontraseptiflerin kullanımı ve diğer memede kanser bulunması meme kanseri olasılığını artırmaktadır. Ailesel kanserlerde transkripsiyonel regülasyondan sorumlu supresör BRCA1 ve BRCA2 genlerde mutasyonlar söz konusudur. Ayrıca endojen kaynaklı östrojen fazlalığının anlamlı bir rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle obezite, postmenopozal kadınlarda göğüs kanseri için risk faktörüdür. Obeziteye bağlı hormonal değişikliklerin özellikle östrojen üretimindeki artışa bağlı bir yan etki olduğu düşünülmektedir. Yüksek endojen kaynaklı östrojen seviyesinin göğüste postmenopozal karsinomanın ilerlemesini arttırdığı gösterilmiştir. Obez kadınlarda androstenodionun üretimi ve östrojen artar, postmenopozal dönemde ise plazma östrojen konsantrasyonu da artar. Sirkülasyondaki östrojenlerin obeziteye bağlı artışı, meme kanseri riskindeki artış ile bağlantılı olabilmekte ve östrojen reseptör pozitif meme kanserlerinin progresyonunu artırmaktadır. İnsülin rezistansına bağlı olan metabolik değişiklikler ve özellikle adipoz dokudan üretilen sitokinlerin bağlı olduğu değişiklikler obez kişilerde ilerleyen meme kanserinin agresif davranışına majör yardımcıdır. Özellikle adiponektin ve leptinin son zamanlarda meme kanseri ile bağlantısı rapor edilmiştir.

Resistin de adipositlerden üretilen ve yeni bulunan bir proteindir. Bunun insülin rezistansı ve obeziteyle kuvvetli bir bağlantısının olduğu vurgulanmaktadır. İnsanda rezistinin diğer inflamatuar durumlar ve sepsis ile bağlantılı insülin rezistansının kritik bir mediatörü olarak hareket ettiği görülmektedir.

Visfatin de son zamanlarda bulunan bir adipokindir. Bunun obezite ve insülin rezistansının hayvan modellerinde insülin mimetrik etki gösterdiği görülmüştür.

Meme kanseri ve adipositokinler arasındaki güçlü bağlantı çok uzun yıllardan beri bilinmektedir. İnsülin rezistansının bağlı olduğu metabolik değişikliklerin meme kanserinin davranışını etkilediği, adipositokinlerle insülin rezistansının bağlantısı da bilindiğine göre, biz bu olgulardan yola çıkarak adipositokinlerle meme kanseri arasındaki bağlantıyı inceleyen bir derleme hazırlamayı uygun bulduk.

Sonuç olarak, adipositokinlerin belli ölçüde kanserojen süreçte yer aldığı, ancak hepsi değilse de çoğunluğunun bu pozitif verileri kanser hücre hatlarında yapılan in vitro çalışmalarda gösterilmiştir. Obezitenin kolon, meme ve prostat kanseri gibi bazı kanser türlerinde riski artırdığı çok iyi bir şekilde belgelenmiştir. Ailenin en çok incelenmiş olan üyesi olan leptin, kanser hücrelerinin in vitro olarak büyümesini, atlamasını ve yayılmasını teşvik edici olup anjiyogenezin etkisini artırmaktadır ve kanserin kötü huylu biyolojik in vitro davranışını teşvik edici kapasitededir. Adipositokin ailesinin diğer üyelerinin kanser üzerindeki etkisi daha az bilinmektedir. Adipositokinlerin obezitedeki adipoz doku endokrin işlevsizliği ile ilgili olup olmadığı henüz açıklığa kavuşturulamamıştır. Adipositokinlerin kanser üzerinde etkili bir marker olabileceği düşüncesi, bu konuda yeterli Türkçe derleme bulunmaması ve nihayet bu konuda araştırma yapmak isteyenlere toplu bir kaynak sunmak amacıyla bu derlemeyi yaptık.
Tagler: Adipokin,  Kanser,  Meme

Comments: (0)

Henüz yorum yapılmamış