Zeynep Sarıbaş
Hacettepe Tıp Dergisi 2006; 37:159-163
Tüberküloz, ülkemizde ve tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Mycobacterium tuberculosis, tek infeksiyöz ajana bağlı ölümlerin en sık etkeni olarak belirtilmektedir. Yılda 8 milyon yeni olgu bildirilmekte ve 2 milyon kişi bu hastalığa bağlı olarak ölmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri, belirgin semptom göstermeden, M. tuberculosis ile infektedir. Bu kişilerin %5-10’unda hastalık tablosu ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde de tüberküloz insidansı 25-49/100,000 olarak rapor edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2015 yılında tüberküloz insidansını ve ölüm oranını yarıya düşürmeyi hedeflemektedir. Bugün, tüberküloz tedavisinde kullanılan ilk sıra ilaçlar streptomisin, izoniazid, rifampin, etambutol ve pirazinamiddir. 1944 yılında streptomisinin keşfi tüberküloz tedavisinde altın çağı açmıştır. Bunu 1952 yılında izoniazidin, 1965 yılında rifampinin ve 1968 yılında etambutolün bulunuşu izlemiştir. 1970’li yıllarda rifampinin, 1980’li yıllarda ise pirazinamidin tedaviye eklenmesiyle, tüberküloz tedavisi sırasıyla dokuz ve altı aylık sürelere kısalmıştır. Günümüzde de tüberküloz tedavisi için DSÖ’nün önerdiği “çok ilaçlı, kısa süreli” tedavi uygulanmaktadır. Bu protokolün etkin bir tedavi sağlamasına karşın tüberküloz olgularında artış bildirilmektedir. Özellikle son yıllarda dirençli suşların ortaya çıkışı, hastalığın kontrolünü güçleştirmektedir. Tüberküloz tedavisinde diğer bir önemli sorun da latent kalan organizmalara bağlı gelişen relapstır. Tüberküloz tedavisi uzun süreli bir tedavidir ve hastanın tedaviye uyması, tedavinin başarısında büyük önem taşımaktadır.
Son yıllarda, aralıklı (intermittant) tedavi şemaları üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Böylece hastaların tedavi protokollerine daha iyi uyum sağlamaları hedeflenmektedir. Tüberküloz tedavisinde bu zorluklar göz önüne alındığında, yeni tüberküloz ilaçlarının geliştirilmesi gerektiği görülmektedir. Bu amaçla kurulmuş olan, Global Tüberküloz İçin İlaç Geliştirme Örgütü (Global Alliance for TB Drug Development) yeni ilacın; çoklu ilaç dirençli ve latent M. tuberculosis’e etkili ve de tedavi süresini altı aydan iki veya daha kısa süreye indirebilecek bir ilaç olması gerektiğini belirtmektedir.
Tagler: Hiç etiket yok
Comments: (0)
Henüz yorum yapılmamış