H. Barbaros Oral
Linki görmek için üye olunuz
Doğal immün sistem evrim sırasında edinsel immün sistemden önce ortaya çıkmıştır ve doğal immün sistem hemen hemen tüm çok hücreli organizmalarda mevcuttur (1).
Doğal immün sistem deri ve mukozalrı örten epitel tabakası, dolaşım ve dokulardaki hücreler ve çeşitli serum proteinlerinden oluşur. Bu elemanlar mikropların girişini engellemek veya konağa girmiş olan mikropları ortadan kaldırmak için farklı fakat birbirlerini tamamlayıcı roller oynarlar. Patojen bir mikroorganizma epitelyum tabakasını geçip subepitelyal dokuya girdiğinde o bölgedeki makrofajlar mikrobu tanıyıp TNF ve IL-1 gibi sitokinleri üreterek yanıt verirler. Bu sitokinler enfeksiyon bölgesindeki küçük damar endotelleri tarafından E-selektin ve P-selektin adı verilen adezyon moleküllerinin hızla eksprese edilmesine yol açar. Dolaşımdaki nötrofiller ve monositler yüzeylerindeki karbonhidrat molekülleri ile bu adezyon moleküllerine gevşek olarak bağlanırlar. Zaman zaman kan akımına karşı koyamayan bu hücreler damar lümeninde endotel tabakası üzerinde yuvarlanmaya başlar. Bu arada, mikropla karşılaşan doku makrofajları ve makrofajdan sentezlenen IL-1 ve TNF’ye yanıt olarak endotel hücreleri kemokin adı verilen sitokin-benzeri molekülleri üretirler.
Kemokinler endotel hücrelerinin yüzeyindeki heparan sülfat glikozaminoglikanlara bağlanır ve enfeksiyon bölgesine yakın alanda yüksek lokal konsantrasyonda bulunur (2). Bu kemokinler selektinler aracılığıyla komşu endotel hücrelerine gevşek olarak bağlı lökositlere etki eder ve lökosit integrinlerin ligandlarına olan afinitesini arttırır. Ardından (yaklaşık 6-12 saat sonra) endotel hücre yüzeyinde lökosit integrinleri için ligandlar olan hücrelerarası adezyon molekülü-1 (Intercellular adhesion molecule-1; ICAM-1) ve vasküler hücre adezyon molekülü-1 (Vascular cell adhesion molecule-1; VCAM-1) endotel yüzeyinde belirir. Bunlar sırasıyla lökosit yüzeyindeki integrinler olan lökosit fonksiyon antijen-1 (leucocyte funtion antigen-1; LFA-1) ve çok geç antijen-4 (Very late antigen-4; VLA-4) etkileflerek daha stabil bir bağlanmaya aracılık eder (1,2). Stabil adezyonu, lökositlerin endotelyal boşluklardan ekstravasküler dokuya migrasyon izler. Kemokinler ayrıca lökositlerin motilitesini de uyarır. Sonuçta, lökositler damar duvarından geçerek enfeksiyon bölgesindeki yüksek konsantrasyonda kemokinleri içeren bölgeye do¤ru göç ederler. Vasküler dilatasyon ve artmış vasküler geçirgenlik ile ilişkili olarak lökositlerin enfeksiyon bölgseindeki birikimine enflamasyon adı verilir (3). İntegrinlerde ve selektin ligandlarda kalıtsal defektleri enfeksiyon bölgesinde lökositlerin birikiminde eksikliğe ve enfeksiyonlara duyarlılığın artmasına neden olur. Bu bozukluklara Lökosit adezyon eksiklikleri (Leucocye Adhesion Deficiencies; LAD) denir.
Fagositoz mikroorganizmaların hücre içine alınmasından sorumlu sitoskeletona bağımlı bir olaydır. Nötrofil ve makrofajların yüzey reseptörleri fagositozda 3 önemli rol oynar: 1) Mikrobu fagosit membranına bağlarlar. 2) Rho ve Rab ailesi G proteinlerinin aracılık ettiği
aktive edici sinyalleri iletirler. Fagosit membranı bu sinyallerle yeniden şekillenir. Fagosit plazma membranını partikül çevresine uzatır ve çevreler “zipping up”. Daha sonra mikrop fagozom adı verilen membran-bağlı bir vezikül içerisinde hapis edilir. 3) Aynı reseptörler fagozom ile lizozomun füzyonu (fagolizozom oluflumu) ve fagolizozomdaki çeşitli enzimlerin aktivasyonunda rol oynayarak fagositlerin mikrobisidal aktivitesini başlatırlar.
Comments: (0)
Henüz yorum yapılmamış