Submitted by: sdemir   Date: 2009-07-27 12:53
Orak hücre anemisi
Bülent Antmen


Orak hücre anemisi, deoksijene olan eritrositlerin orak şeklini almasından dolayı hemoglobin S (HbS) olarak adlandırılan hemoglobinin sorumlu olduğu çok geniş yelpazede anemi, sık krizler, geniş organ hasarlarının olduğu yaşam süresinin etkilendiği bir bozukluktur. Oraklaşma mutasyonu, b geninin 6. kodonunda bulunan adenin yerine timinin (GAGÆGTG) gelmesi ile, hemoglobinin b zincirinin 6. pozisyonundaki glutamik asitle valinin yer değiştirmesi sonucunda oluşur. S hemoglobinini taşıyan eritrositler, düşük oksijenli ortamda polimerize olarak disk şeklinde olan eritrositin orak şeklini almasına neden olur. Hemoglobin S’yi homozigot veya heterozigot durumda taşıyan kişilerde veya diğer hemoglobinlerle birlikte taşıyan kişilerde görülen bulguların oluşturduğu tabloya “oraklaşma sendromları” adı verilir.
--
Patojenez

Orak hücre hemoglobini (HbS) (a2b26Glu-Val), normal HbA’dan, beta-globin genindeki 6. amino asit olan glutamik asit yerine valinin geçmesi veya glütamik asidi kodlayan GAG nükleotid dizisinde A-T (adenin ile timinin) yer değiştirmesi sonucu oluşur. Elektroforetik “mobilitesi” farklıdır. Hemoglobinin yapısındaki bu değişiklik moleküler denge ve çözünürlüğünde büyük değişikliğe yol açar. Deoksi durumundaki HbS polimerize olur, eriyebilirliği azalır, buna karşın akışkanlığı azalır. Eritrositteki HbS yoğunluğu 30 g/dL’ye ulaştığında yarı katı hale gelir. Bu jel polarize ışıkta incelendiğinde küçük, katı, mekik şeklinde cisimler olarak görülür. Bu katı kristallere taktoid de denir. Orak hücre hemoglobininin likid ve solid fazları arasındaki dengeyi dört faktör tayin eder. Bunlar oksijen düzeyi, HbS düzeyi, ısı ve HbS dışındaki diğer hemoglobinlerin varlığıdır. Bu etmenlerdeki patolojik değişiklikler belirgin olarak eritrositin orak şeklini almasına neden olur. Oraklaşmış hücreler küçük kapilerleri geçmek için gerekli şekil değiştirme yeteneğini kaybederler (1,2).
Orak hücre anemisindeki klinik belirtilerin çoğunluğu kan akışkanlığının azalması ile ilgilidir. Kanın akışkanlığının azalması, eritrosit zarının katılığı, hemoglobinin polimerizasyonu ve hücre içi hemoglobin düzeyinin artışı gibi etmenlerle artmaktadır. Oraklaşmış hücrenin damar endoteline yapışkanlığının artması, dokuların perfüzyonunda azalmaya yol açar. Bu durgunluk dokuda oksijen doygunluğunun düşmesine ve daha sonra oraklaşmaya yol açan kısır döngünün devamına neden olur. Sonuçta dalak, kemik iliği ve plasentada doku enfarktları ve fibroz görülür. Orak hücre anemisinde eritrositlerin yaklaşık 2/3’ü makrofajlar tarafından dolaşımdan uzaklaştırılır. Total hücre yıkımının 1/3’ü damar içi olmaktadır. Oraklaşmanın düzelmesi sırasında mikroflamanların dökülmesi veya kapiller damarlardan oraklaşmış hücrelerin geçişi sırasında hemoliz gerçekleşir (1,2).
Orak hücre hemoglobinini genetik olarak homozigot durumda taşıyan hastalar için orak hücre anemisi terimi kullanılır. Otozomal çekinik (resesif) geçiş gösteren bu hastalıkta hasta birey doğması için her iki ebeveynin de taşıyıcı olmaları gerekir. Orak hücre hemoglobinini homozigot veya heterozigot durumda taşıyan kişilerde veya diğer hemoglobinlerle birlikte taşıyan kişilerde görülen bulguların oluşturduğu tabloya “orak hücre sendromları” adı verilir. Prototip hastalık orak hücre anemisi, HbS için genetik olarak homozigot durumdur. Bir ebeveynden HbS, diğerinden bir diğer hemoglobinopati, örneğin beta talassemia veya HbC (a2b26 glu-Lys) kalıtılması sonucu birçok orak hücre sendromu oluşur (Tablo 1) (1).
Tagler: Anemi,  Hbs,  Orak Hücre

Comments: (0)

Henüz yorum yapılmamış